İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 44484 DISPLEASE = [dis'pli: z] verb
canını sıkmak; gücendirmek
İngilizce örnek : The doctor was displeased with the patient's condition.
Türkçe çevirisi : Doktorun canı hastanın durumuna sıkıldı.
İngilizce örnek : The manager was displeased by last month's poor sales.
Türkçe çevirisi : Geçen ayın kötü satışlarından müdürün canı sıkıldı.