İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 17889 DISPERSE = [di'spö: s] verb
1 dağılmak, yayılmak * eşanlamlı : scatter, dispel, broadcast, diffuse, disband, dismiss
İngilizce örnek : The crowd soon dispersed when the police arrived.
Türkçe çevirisi : Polis gelince kalabalık kısa sürede dağıldı.
2 yaymak, dağıtmak * eşanlamlı : scatter, dispel, dissipate, broadcast, spread, diffuse * karşıtanlamlı : gather, collect
İngilizce örnek : Police fired tear-gas in an attempt to disperse the mob.
Türkçe çevirisi : Polis güruhu dağıtmak çabasıyla göz yaşartıcı bomba fırlattı.
İngilizce örnek : The factory buildings are dispersed over a wide area.
Türkçe çevirisi : Fabrika binaları geniş bir alana dağılmıştır.
ilgili sözler / related words