İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 6820 DISH = [diş] noun
1 tabak * eşanlamlı : plate, bowl
İngilizce örnek : Bring me that serving dish.
Türkçe çevirisi : Bana şu servis tabağını getir.
2 yemek * eşanlamlı : meal, food, course
İngilizce örnek : Neither onions nor garlic is used in this dish.
Türkçe çevirisi : Bu yemekte ne soğan ne de sarmısak kullanılmıştır.
* dishes = 1 tabak çanak
İngilizce örnek : The dishes are in the cupboard.
Türkçe çevirisi : Tabak çanak dolaptadır.
2 bulaşık
İngilizce örnek : The waiters piled the dirty dishes in the sink.
Türkçe çevirisi : Garsonlar kirli bulaşıkları evyeye yığdı.
* do/wash the dishes = bulaşıkları yıkamak
İngilizce örnek : Her husband did the dishes after dinner.
Türkçe çevirisi : Kocası yemekten sonra bulaşıkları yıkadı.
İngilizce örnek : My uncle likes to set the table but he doesn't like to wash dishes.
Türkçe çevirisi : Amcam sofrayı kurmayı sever ama bulaşık yıkamayı sevmez.
İngilizce örnek : She broke a glass when she was washing the dishes.
Türkçe çevirisi : Bulaşık yıkarken bir bardak kırdı.
ilgili sözler / related words