Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 6121DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) 1. (anatomi) Kolla ön kol kemiklerinin oluşturduğu kolun iki kısmı arasındaki bükülmeyi sağlayan kol bölümü, ankon. 2. (tesisat) Boru hattının yön değiştirmesi için kullanılan “bükme borudan” daha küçük çaplı boru bağlantı elemanı.
dirsek = fleksura [öz Türkçe - eski terim]
dirsek = kubitus [öz Türkçe - eski terim]
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) (anatomi) Kolla ön kol kemiklerinin oluşturduğu kolun iki kısmı arasındaki bükülmeyi sağlayan kol bölümü, ankon.
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) 1. Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı. 2. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm: «Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş.» -P. Safa. 3. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası: Bu iki boruyu bir dirsekle birbirine bağlamalı. 4. mim. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas: «Elini oturduğu koltuğun dirsek yerine vurunca ben kalktım.» -B. Felek.
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) 1. mekanik: Bir motorda bilyelerin almaşık devinimini dairesel devinime çeviren dingil. 2. uygulayımbilim: Saç, çinko, dökme demir, bakır vb. borunun, yönünü değiştirmeye yarayan kıvrımı.
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) Arpacık denilen göz hastalığı.
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bir bağlantı parçası.
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) Buğday, arpa, mısır vb. bitkilerin saplarının sert kısımları.
DİRSEK = (dirsek nedir; dirsek ne demek; dirsek İngilizcesi) Kolun birinci ve ikinci parçalar arasında kalan, bükülmenin sağlandığı bölüm.
ilgili sözler / related words