Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 356DİNLEMEK = (dinlemek nedir; dinlemek ne demek; dinlemek İngilizcesi) 1. İşitmek için kulak vermek: «Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim.» -A. Ş. Hisar. 2. Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak: Beni dinlersen bu işten vazgeç. 3. Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek: «Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler.» -Ö. Seyfettin. 4. mec. Uymak, baş eğmek, itaat etmek: «Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar.» -A. Ümit.
dinlemek = istimâ' etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words