Türkçe - İngilizce
DİLE GETİRMEK = (dile getirmek nedir; dile getirmek ne demek; dile getirmek İngilizcesi) 1) konuşturmak: «Yıllar yılı, bu amaçları devlet adamlarımız, basınımız, sanat âlemimiz dile getirip durmuştur.» -T. Halman. 2) belirtmek, anlatmak, açıklamak, ifade etmek: «Kendi kendime, adlı şiirinde bunu şöyle dile getirir.» -S. Birsel.
dile getirmek = beyân etmek [Türkçe - Osmanlıca]
dile getirmek = ifâde etmek [Türkçe - Osmanlıca]
dile getirmek = ikrâr etmek [Türkçe - Osmanlıca]
dile getirmek = serd etmek [Türkçe - Osmanlıca]
dile getirmek = terennüm etmek [Türkçe - Osmanlıca]
dile getirmek = tezkîr etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words