Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13760DİDİKLEMEK = (didiklemek nedir; didiklemek ne demek; didiklemek İngilizcesi) 1. Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak: «Kuş, sanki öfkesini alamamış gibi gagasıyla yılanı didikliyor sanılırdı.» -M. Ş. Esendal. 2. Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak: «Manzumenin yazılı olduğu kâğıdı bulmak için bütün ceplerimi on parmağımla didikledim.» -Y. Z. Ortaç. 3. mec. Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak. 4. mec. Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak.
DİDİKLEMEK = (didiklemek nedir; didiklemek ne demek; didiklemek İngilizcesi) 1. Tırmalamak. 2. Gıdıklamak. 3. Bir kimseyi üzmek, rahatsız etmek.
DİDİKLEMEK = (didiklemek nedir; didiklemek ne demek; didiklemek İngilizcesi) Bir konuyu iyice incelemek.
DİDİKLEMEK = (didiklemek nedir; didiklemek ne demek; didiklemek İngilizcesi) Karıştırmak: Şu yemeği didikleyip durma.