Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 8241DEMİRLİ = (demirli nedir; demirli ne demek; demirli İngilizcesi) 1. İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan: Demirli sular. Demirli ilaçlar. 2. Demir parmaklık veya demir bir parça takılmış olan: «Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor.» -B. Felek. 3. mec. Bağlanıp kalmış: «Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu.» -H. E. Adıvar. 4. den. Demir atmış (gemi). 5. zf. Demir atmış bir biçimde: «Her sabah, şimdi limanda demirli duran bu gemide uyanacaklardı.» -Halikarnas Balıkçısı.
DEMİRLİ = (demirli nedir; demirli ne demek; demirli İngilizcesi) Büyük dut ağacı.
DEMİRLİ = (demirli nedir; demirli ne demek; demirli İngilizcesi) Onbeş kilo buğday alan bir ölçek.
DEMİRLİ = (demirli nedir; demirli ne demek; demirli İngilizcesi) Temel birleşeni demir olan.
ilgili sözler / related words