İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 929 DEMAND = [di'ma: nd] noun
1 istek, talep * eşanlamlı : want, need, requirement, request, claim
İngilizce örnek : An increase in domestic demand is vital for the solution of trade imbalance.
Türkçe çevirisi : İç talepteki artış, ticari dengesizliğin çözümü için hayatidir (şarttır).
İngilizce örnek : There is a big demand for tourist guides who speak Chinese.
Türkçe çevirisi : Çince konuşan turist rehberlerine büyük bir talep var.
2 rağbet * eşanlamlı : market, call
¤ verb
1 istemek, talep etmek * eşanlamlı : ask for, claim, request * karşıtanlamlı : relinquish, give up
İngilizce örnek : I demand an explanation.
Türkçe çevirisi : Bir açıklama talep ediyorum.
İngilizce örnek : I demand to see the bank manager.
Türkçe çevirisi : Müdürü görmeyi talep ediyorum.
İngilizce örnek : They demanded that he leave at once.
Türkçe çevirisi : Derhal gitmesini talep ettiler.
İngilizce örnek : The policeman demanded that I produce my driver's licence.
Türkçe çevirisi : Polis, sürücü belgemi göstermemi talep etti.
2 gerektirmek * eşanlamlı : require, need, necessitate
* in demand = rağbette
İngilizce örnek : These new mobile phones are in great demand.
Türkçe çevirisi : Bu yeni cep telefonları büyük rağbet görüyor.
DEMAND = (economics) The amount of a product or service that consumers are willing and able to buy at a given price.
ilgili sözler / related words