İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4202 DELIGHT = [di'layt] verb
1 zevk vermek, sevindirmek * eşanlamlı : please, satisfy, entertain * karşıtanlamlı : displease, disgust
İngilizce örnek : They performed folk dances that delighted the foreign guests.
Türkçe çevirisi : Yabancı konuklara zevk veren halk dansları sergilediler.
2 (in) zevk almak
İngilizce örnek : Some film stars delight in having their photographs in the newspapers.
Türkçe çevirisi : Bazı film yıldızları, gazetelerde fotoğraflarının çıkmasından zevk alır.
¤ noun
1 zevk, haz * eşanlamlı : joy, pleasure, gratification, enjoyment * karşıtanlamlı : disgust, displeasure
2 sevinç
İngilizce örnek : The good news filled him with delight.
Türkçe çevirisi : İyi haber onu sevinçle doldurdu (sevindirdi).
İngilizce örnek : They greeted us with screams of delight.
Türkçe çevirisi : Bizi sevinç çığlıkları ile karşıladılar.
ilgili sözler / related words