dayanarak

-e dayanarak -nin bana verdiği yetkiye dayanarak … dayanarak bağlı şirketin ana şirketin garantisine dayanarak çıkardığı tahvil ve hisse senedi bilgiye dayanarak bilinen gerçeklere dayanarak çıkarılan sonuç buna dayanarak bir şey yapılamaz duvara dayanarak büyüyen ağacın meyvesi elektron temeline dayanarak çalışan flaş geleneklere veya uzun süre kullanıma dayanarak iddia edilen hak güvene dayanarak hayal gücüne dayanarak içgüdülerine dayanarak idare etmek ilkeye dayanarak kamu görevlisinin resmi yetkisine dayanarak çıkar sağlaması kişinin vatandaşlık yetkisine dayanarak suçluyu tutuklaması kişisel yetkisine dayanarak mahkeme hükmüne dayanarak mahkeme kararına dayanarak otlatma hakkına dayanarak merayı kullanan kimse öncelik hakkına dayanarak arz prensibe dayanarak sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek sadece kendi deneyimlerine dayanarak salt güce dayanarak tecrübeye dayanarak ölçüm temel yasalara dayanarak varsayıma dayanarak verilen habere dayanarak vicdanına dayanarak vücudun ense ve omuzlara dayanarak ellerin kalçayı desteklenmesiyle başaşağı yere dikey olduğu duruş ya dayanarak yasalara dayanarak konuşmak yazım ve söylenişi seslere dayanarak öğreten bilim zaman aşımına dayanarak geçersiz kılmak