Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 6510dalgalı = alternatif [öz Türkçe - eski terim]
dalgalı = flüktüan [öz Türkçe - eski terim]
dalgalı = ondülan [öz Türkçe - eski terim]
dalgalı = ondüle [öz Türkçe - eski terim]
DALGALI = (dalgalı nedir; dalgalı ne demek; dalgalı İngilizcesi) 1. Dalgası olan: «O, bütün hayatı dalgalı bir ummanda ve kaptan köprüsünde geçen kocasından, sahilde sessiz bir balıkçı kulübesine mahsus bir yaşayış istemez.» -N. F. Kısakürek. 2. Dalga dalga görünen: Dalgalı kumaş. 3. Kıvrımlı (saç): «Dalgalı ipek saçlı başı kardeşinin göğsüne sokuldu.» -C. Uçuk. 4. Açıklı koyulu (renk). 5. fiz. Belli dalga boylarını alabilen, alternatif: Üç dalgalı radyo.
DALGALI = (dalgalı nedir; dalgalı ne demek; dalgalı İngilizcesi) Akçaağaç gibi bazı ağaç türlerinden elde edilen, üzerinde dalga biçiminde doğal figürler bulunan kereste.
DALGALI = (dalgalı nedir; dalgalı ne demek; dalgalı İngilizcesi) elektrik: Belli bir süre içinde yön değiştiren (akım, gerilim).
DALGALI = (dalgalı nedir; dalgalı ne demek; dalgalı İngilizcesi) Kaygılı, kararsız, sevdalı.
dalgalı = mütemevvic [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words