Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 14daha = elan [öz Türkçe - eski terim]
daha = halen [öz Türkçe - eski terim]
daha = henüz [öz Türkçe - eski terim]
daha = hâlâ [öz Türkçe - eski terim]
DAHA = (daha nedir; daha ne demek; daha İngilizcesi) 1. Henüz: «Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü.» -İ. O. Anar. 2. Var olana, elde bulunana ek olarak: «Bir kızım daha olsaydı, adını Meliha koyardım.» -P. Safa. 3. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz: Daha kötüsü treni de kaçırdık. 4. Bunun dışında: «Daha neler yapacaktım fakat bırakmadılar, bırakmadılar.» -A. Dino.
DAHA = (daha nedir; daha ne demek; daha İngilizcesi) At, eşek ve başka hayvanları yürütme, kovalama ünlemi.
DAHA = (daha nedir; daha ne demek; daha İngilizcesi) Hastalık nedeniyle bitkin ve cılız olma.
daha = henüz [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words