• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

current

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 529

CURRENT = ['karınt] adjective
1 şimdiki, bugünkü, güncel * eşanlamlı : present, up-to-date, ongoing, latest, contemporary * karşıtanlamlı : out-of-date, outmoded
İngilizce örnek : We have to revise our current policy.
Türkçe çevirisi : Mecut politikamızı gözden geçirmemiz gerekir.
İngilizce örnek : That newspaper always reports the current news.
Türkçe çevirisi : O gazete her zaman güncel haberleri yazar.
İngilizce örnek : Please send us your current catalogue.
Türkçe çevirisi : Lütfen bize güncel kataloğunuzu gönderin.
2 yaygın, geçerli, genel, cari * eşanlamlı : widespread, circulating, general, common
İngilizce örnek : It is necessary to have a current passport if you are going abroad.
Türkçe çevirisi : Yurtdışına gidiyorsanız geçerli bir pasaportunuzun olması gerekir.
¤ noun
1 akıntı * eşanlamlı : flow, stream
İngilizce örnek : The current carried the ship away from the shore.
Türkçe çevirisi : Akıntı gemiyi sahilden uzağa sürükledi.
İngilizce örnek : Don't try to swim against the current.
Türkçe çevirisi : Akıntıya karşı yüzmeye çalışma.
İngilizce örnek : Our raft was swept away by the current.
Türkçe çevirisi : Salımız akıntı tarafından sürüklendi.
2 akım, cereyan * eşanlamlı : trend, progression
İngilizce örnek : Don't touch that wire. It's carrying an electric current.
Türkçe çevirisi : O tele dokunma. O, elektrik akımı taşıyor.
* current/checking account = cari hesap

CURRENT = (current nedir; current Türkçesi) Kuzey Amerika kıyılarının doğusunda görülen Gulf Stream gibi yatay su akıntısı veya jet-stream gibi yatay hava akıntısı.

1: 0 ms