İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 18921 CROSSROADS = ['krosroudz] noun
1 kavşak, birkaç yolun kesiştiği yer
İngilizce örnek : All the crossroads are blocked by protesting drivers.
Türkçe çevirisi : Bütün kavşaklar protesto eden sürücüler tarafından tıkalı.
İngilizce örnek : This crossroads is very dangerous. Many accidents happen here.
Türkçe çevirisi : Bu kavşak çok tehlikeli. Burada çok kaza olur.
2 dönüm noktası
İngilizce örnek : Now Turkey is at a critical crossroads with a religious government.
Türkçe çevirisi : Şimdi Türkiye dinci bir hükümetle kritik bir kavşakta.