• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

criminal

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2101

CRIMINAL = ['kriminıl] adjective
suçla ilgili, cezai * eşanlamlı : illegal, unlawful, illicit, felonious, guilty, corrupt * karşıtanlamlı : lawful
İngilizce örnek : The detective doesn't know he has a criminal record.
Türkçe çevirisi : Detektif onun sabıkasının olduğunu bilmiyordu.
¤ noun
suçlu * eşanlamlı : felon, offender, lawbreaker, convict, wrongdoer
İngilizce örnek : The criminal was arrested and sent to prison.
Türkçe çevirisi : Suçlu tutulandı ve hapishaneye gönderildi.
İngilizce örnek : They release the suspected criminal on bail.
Türkçe çevirisi : Sanığı kefaletle serbest bırakırlar.

1: 0 ms