• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

crash

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 8363

CRASH = [kreş] verb
1 (araba, vb) gürültüyle çarpmak * eşanlamlı : shatter, smash, shiver, dash
İngilizce örnek : The car left the road and crashed into a tree.
Türkçe çevirisi : Araba yoldan ayrıldı ve bir ağaca çarptı.
2 çarptırmak * eşanlamlı : collide, bump, bang, hit
3 düşmek, kaza yapmak * eşanlamlı : fall, tumble, collapse
İngilizce örnek : The plane crashed soon after take-off.
Türkçe çevirisi : Uçak kalkıştan hemen sonra düştü.
4 düşürmek
5 (bilgisayar) arıza yapmak, göçmek
¤ noun
1 çatırtı, şangırtı, gürültü * eşanlamlı : smash, bang, clatter, clash, thunder, din, racket
İngilizce örnek : The mirror fell from the wall with a crash.
Türkçe çevirisi : Aynı şangırtı ile duvardan düştü.
İngilizce örnek : The plates and glasses fell to the floor with a crash.
Türkçe çevirisi : Tabaklar ve bardaklar şangırtı ile yere düştü.
2 (uçak, otomobil, vb) kaza * eşanlamlı : accident, collision, bump, wreck
İngilizce örnek : She died in a car crash.
Türkçe çevirisi : Bir araba kazasında öldü.
İngilizce örnek : Ten people died in the train crash.
Türkçe çevirisi : Tren kazasında on kişi öldü.
İngilizce örnek : There was an airplane crash last night.
Türkçe çevirisi : Dün gece bir uçak kazası oldu.
İngilizce örnek : Twenty people were killed in the plane crash.
Türkçe çevirisi : Uçak kazasında yirmi kişi öldü.
3 iflas * eşanlamlı : collapse, downfall, ruin, bankruptcy
* crash courset = yoğun kurs, hızlı kurs
İngilizce örnek : He took a crash course in English to get a better job.
Türkçe çevirisi : Daha iyi bir işe girmek için yoğun İngilizce kursuna başladı.

1: 0 ms