• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

cold

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 966

COLD = [kould] adjective
soğuk * eşanlamlı : cool, chill, chilly, freezing, icy * karşıtanlamlı : hot, warm, temperate
İngilizce örnek : The winter is cold.
Türkçe çevirisi : Kış soğuk olur.
İngilizce örnek : Waiter, this soup is cold.
Türkçe çevirisi : Garson, bu çorba soğuk.
¤ noun
1 soğuk * eşanlamlı : coldness, chilliness, frost
İngilizce örnek : He shivered with cold.
Türkçe çevirisi : Soğuktan titredi.
İngilizce örnek : His heavy coat protects him against the cold.
Türkçe çevirisi : Onun ağır paltosu onu soğuğa karşı koyuyor.
İngilizce örnek : Don't stand out there in the cold; come in.
Türkçe çevirisi : Orda soğukta dikelme, içeri gel.
İngilizce örnek : Nearly everybody suffers from colds in winter.
Türkçe çevirisi : Kışın soğuktan hemen herkes rahatsız olur.
2 nezle
İngilizce örnek : Have you got a cold?
Türkçe çevirisi : Nezle mi oldun?
* cold war = soğuk savaş
* catch a cold = nezle olmak; üşütmek
İngilizce örnek : You'll catch cold if you go out like that.
Türkçe çevirisi : Bu şekilde dışarı çakarsan nezle olursun.
İngilizce örnek : She caught a cold by standing in the rain.
Türkçe çevirisi : Yağmurda dikelmekten nezle oldu.

COLD = (cold nedir; cold Türkçesi) Isı yoksunluğu. Belirgin veya normallerin altında olacak şekilde sıcaklığın düşük olması durumu. Göreceli bir kavramdır.

1: 0 ms