• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

cloud

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 4109

CLOUD = [klaud] noun
bulut * eşanlamlı : fog, haze, mist
İngilizce örnek : Look at those dark clouds! It's going to rain.
Türkçe çevirisi : Şu karanlık bulutlara bak! Yağmur yağacak.
İngilizce örnek : The fisherman looked up and saw clouds in the sky.
Türkçe çevirisi : Balıkçı başını kaldırdı ve gökyüzündeki bulutları gördü.
İngilizce örnek : It's going to be a fine – there is no clouds in the sky.
Türkçe çevirisi : Güzel bir gün olacak – gökyüzünde hiç bulut yok.
¤ verb
1 bulutlanmak
İngilizce örnek : The sky is clouding over.
Türkçe çevirisi : Gökyüzü bulutlanıyor.
2 karartmak * eşanlamlı : dim, darken, sharow, veil
3 kararmak

CLOUD = (cloud nedir; cloud Türkçesi) Serbest atmosferde, buz kristalleri, ve su damlacıkları gibi gözle görülür parçacıkların bir araya gelmesiyle oluşan bütün. Bulut, hava parselinin atmosfer içerisinde yükselmesi ile içerisinde bulunan su buharının yoğunlaşması sonucunda oluşur. Sisin buharlaşması şeklinde oluşumu da söz konusudur. Yoğunlaşma çekirdekleri adı verilen toz ve duman parçacıkları sayesinde su buharı yoğunlaşabilir. Bulutun oluşumunda her şeyden önce, ister konvektif faaliyetle olsun, isterse bir dağ yamacının zorlamasıyla olsun veya isterse yerin ısınmasıyla yere yakın yerlerdeki hava parselinin ısınarak yükselmesi sonucunda olsun yükselme, soğuma ve yoğunlaşma gerekli olan üç temel özelliktir.

1: 0 ms