• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

clean

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2296

bilişim

CLEAN = [kli: n] adjective
1 temiz * eşanlamlı : clear, spotless, unsoiled, washed, laundered * karşıtanlamlı : dirty, soiled, contaminated
İngilizce örnek : She keeps her house very clean.
Türkçe çevirisi : Evini çok temiz tutar.
İngilizce örnek : She puts some clean towels in the bathroom.
Türkçe çevirisi : Banyoda birkaç temiz havlu bulundurur.
2 masum * eşanlamlı : innocent, chaste, virginal, respectable, virtuous * karşıtanlamlı : indecent
3 düzgün, adil, kurallara uygun * eşanlamlı : unblemished, flawless, faultless, perfect * karşıtanlamlı : imperfect
4 net
¤ adverb
kon. tam anlamıyla, bütünüyle * eşanlamlı : completely, utterly, entirely, fully
¤ verb
1 temizlemek * eşanlamlı : cleanse, purify, wash, launder, sweep, wipe, rinse * karşıtanlamlı : pollute
İngilizce örnek : I've cleaned my room.
Türkçe çevirisi : Odamı temizledim.
İngilizce örnek : Your trousers need to be cleaned.
Türkçe çevirisi : Pantolonunun temizlenmesi lazım.
İngilizce örnek : The children's rooms are messy, but it's their job to clean them.
Türkçe çevirisi : Çocukların odası çok dağınık, ama onları temizlemek onların işi.
2 temizlenmek
* clean out = 1 temizlemek
İngilizce örnek : Father cleans out our garage every spring.
Türkçe çevirisi : Babam her ilkbaharda garajı temizler.
2 kon. soyup soğana çevirmek
İngilizce örnek : A conman cleaned my grandmother out of two thousand dollars.
Türkçe çevirisi : Bir dolandırıcı ninemi dolandırarak iki bin lirasını aldı.
* clean up = 1 temizlemek, tertemiz yapmak
İngilizce örnek : Clean up your room before dinner.
Türkçe çevirisi : Akşam yemeğinden önce odanı temizle.
İngilizce örnek : Help me to clean up this mess.
Türkçe çevirisi : Bu pisliği temizlememe yardımcı ol.
2 kon. çok kâr etmek, vurgun vurmak

1: 0 ms