İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4009 CLASSIC = ['klesik] adjective
1 klasik * eşanlamlı : masterly, first-rate * karşıtanlamlı : inferior
2 bilinen, tipik * eşanlamlı : definite, standard
¤ noun
klasik yapıt, klasik * eşanlamlı : masterpiece
İngilizce örnek : Young people no longer read the classics.
Türkçe çevirisi : Gençler artık klasikleri okumuyor.