• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

cheer

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 11136

CHEER = ['çiı] noun
1 alkış, bağırış * eşanlamlı : applause, approval, hurrah, cry, yell
İngilizce örnek : The President appeared on the balcony in response to the cheers of the crowd.
Türkçe çevirisi : Kalabalığın alkışlarına (tezahüratına) karşılık başkan balkona çıktı.
2 neşe, keyif * eşanlamlı : cheerfulness, happiness, joy, merriment, glee
¤ verb
1 neşelendirmek * eşanlamlı : gladden, cheer up, comfort, console * karşıtanlamlı : sadden, discourage
İngilizce örnek : Your good news yesterday cheered him at once.
Türkçe çevirisi : Dün senin iyi haberin onu birden neşelendirdi.
2 alkışlamak, 'yaşa' diye bağırmak * eşanlamlı : applaud, clap, acclaim, shout, yell, encourage * karşıtanlamlı : hiss, boo
İngilizce örnek : The fans cheered as the players ran onto the pitch.
Türkçe çevirisi : Oyuncular sahaya koşarken fanatikler tezahürat yaptı.

1: 0 ms