Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1273CEP = (cep nedir; cep ne demek; cep İngilizcesi) Galeri, varagel ve vinç dip ve başlarıyla ara katlarında ve ızgaralarda görevli çalışanların ve ateşleme görevlilerinin korunmaları amacıyla serbestçe sığınabilecekleri biçimde yapılan yuvalar.
cep = poş [öz Türkçe - eski terim]
CEP = (cep nedir; cep ne demek; cep İngilizcesi) 1. Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça: «Bayramın her günü gelirler, ellerini ceplerine sokarak dolaşırlardı.» - Kutlu. 2. Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri. 3. Cep telefonu: Seninle yarın cepten konuşuruz. 4. ask. Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.
CEP = (cep nedir; cep ne demek; cep İngilizcesi) Eğri: Araba cep gidiyor.
CEP = (cep nedir; cep ne demek; cep İngilizcesi) Kıvam, olgunlaşma: Cebi gelmeden yimeği neye indirdin.
CEP = (cep nedir; cep ne demek; cep İngilizcesi) Ocağın yemek pişirilen köşesi.
cep = ceyb [Türkçe - Osmanlıca]
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 57158