• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

carry

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1222

ana kullanım 1

bilişim

elektrik

fizik

CARRY = [keri] verb
1 taşımak, götürmek * eşanlamlı : transport, move, convey, transmit, bring, bear
İngilizce örnek : I'll help you to carry the cases.
Türkçe çevirisi : Valizleri taşımana yardımcı olacağım.
İngilizce örnek : She was carrying a heavy shopping bag.
Türkçe çevirisi : Ağır bir alışveriş çantası taşıyordu.
İngilizce örnek : This aircraft can carry over 400 passengers.
Türkçe çevirisi : Bu uçak 400’den fazla yolcu taşır.
2 ağırlığını çekmek * eşanlamlı : support, sustain, bear, uphold, maintain
İngilizce örnek : The bridge has been designed to carry heavy traffic.
Türkçe çevirisi : Köprü yoğun trafiği taşıyacak şekilde tasarımlandı.
* carry off = alıp götürmek * eşanlamlı : seize, abduct, capture
2 kazanmak * eşanlamlı : win, gain * karşıtanlamlı : lose
İngilizce örnek : George carried off the first prize.
Türkçe çevirisi : George birincilik ödülünü kazandı.
* carry on = sürdürmek, yapmak * eşanlamlı : continue, go on, keep going * karşıtanlamlı : stop
İngilizce örnek : Carry on with your reading until I come back.
Türkçe çevirisi : Ben dönene kadar okumana devam et.
İngilizce örnek : Most of the runners abandoned the race, but three carried on.
Türkçe çevirisi : Koşuculardan çoğu yarışı terk etti, ama üçü devam etti.
2 yönetmek * eşanlamlı : conduct, run, manage, operate
İngilizce örnek : My father carried on the business after his partner withdrew.
Türkçe çevirisi : Ortağı çekildikten sonra işi babam yönetti.
* carry out = uygulamak, gerçekleştirmek * eşanlamlı : execute, perform, fulfil, complete, achieve
İngilizce örnek : They carried out their plans successfully.
Türkçe çevirisi : Planlarını başarıyla gerçekleştirdiler.
İngilizce örnek : They were unable to carry out the plans for the new factory.
Türkçe çevirisi : Yeni fabrika planlarını gerçekleştiremediler.
İngilizce örnek : Why haven't you carried out my instructions?
Türkçe çevirisi : Neden talimatlarımı yerine getirmedin?
* carry through = uygulamak, gerçekleştirmek * eşanlamlı : execute, perform, fulfil, complete, achieve
İngilizce örnek : He carried through his scheme.
Türkçe çevirisi : Planı uyguladı.

1: 0 ms