İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4287 CABLE = ['keybıl] noun
1 kablo * eşanlamlı : wire, rope
2 telgraf, telyazı * eşanlamlı : telegram
* cable car = teleferik
* cable television = kablolu televizyon
İngilizce örnek : I need an extension cable for the notebook.
Türkçe çevirisi : Dizüstü bilgisayarı için uzatma kablosuna ihtiyacım var.
İngilizce örnek : The cables are sheathed in plastic.
Türkçe çevirisi : Kablolara plastik kılıf geçirilir.