• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bütün

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 89

sıfat / adjective

dilbilim

havacılık

bütün = bilcümle [öz Türkçe - eski terim]

bütün = bilumum [öz Türkçe - eski terim]

bütün = cemi [öz Türkçe - eski terim]

bütün = cümle [öz Türkçe - eski terim]

bütün = kül [öz Türkçe - eski terim]

bütün = tam [öz Türkçe - eski terim]

bütün = tamam [öz Türkçe - eski terim]

bütün = tekmil [öz Türkçe - eski terim]

bütün = total [öz Türkçe - eski terim]

bütün = umum [öz Türkçe - eski terim]

bütün = yekpare [öz Türkçe - eski terim]

BÜTÜN = (bütün nedir; bütün ne demek; bütün İngilizcesi) 1. Eksiksiz, tam: «Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek.» -N. Hikmet. 2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi: «Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu.» -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bozuk olmayan (para): Bütün para. 4. Parçalanmamış. 5. a. Birlik, tamlık: «Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder.» -O. V. Kanık.

BÜTÜN = (bütün nedir; bütün ne demek; bütün İngilizcesi) Mükemmel, tamam, sağlam, eksiksiz, parçalanmamış.

BÜTÜN = (bütün nedir; bütün ne demek; bütün İngilizcesi) Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.

bütün = bilumum [Türkçe - Osmanlıca]

bütün = cemî [Türkçe - Osmanlıca]

bütün = cümle [Türkçe - Osmanlıca]

bütün = küll [Türkçe - Osmanlıca]

bütün = tamâm [Türkçe - Osmanlıca]

bütün = tekmîl [Türkçe - Osmanlıca]

bütün = yekpâre [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e bütün parasını yatırmak aç insana bütün yemekler güzel gelir açılış bilançosundan kapanış bilançosuna kadar yapılan bütün muhasebe faaliyetleri ağaç gösteren bütün resimleri seçin alt bütün anlamlı bir bütün aşk bütün kalpleri yumuşatır atılan bütün okların hedefe isabet etmiş olması aylaklık bütün kötülüklerin köküdür ayrılmaz bir bütün b.m.'nin bütün şartlarını yerine getirmek b.m.'nin bütün şartlarını yerinegetirmek başı bütün bir bütün halinde toplamak bir bütün haline koymak bir bütün olarak bir bütün olarak değerlendirmek bir bütün olarak düşünülen miktar bir bütün olarak evyeler- musluklar ve atık su boruları bir bütün olarak grup bir bütün olarak toplumun menfaati bir bütün oluşturan şeyler bir bütün oluşturmak bir geminin bütün flamaları bir geminin tek bir günde ya da bütün yolculuğunda rekor yapan seyri bir gezi programında ilk şehrin altında kalan bütün diğer ayaklar veya şehirler bir işi bütün ayrıntılarıyla bilmek bir işin bütün ayrıntıları bir kasımda kutlanan bütün ölmüş azizlerin yortusu bir kurumun bütün faaliyet ve kararlarını gösteren rapor ve kayıtlar bir sanayi kolunda çalışan bütün işçilerin yaptığı grev bir semtin bütün binalarının bir merkezden ısıtılması bir şeyi bütün risklere karşı sigorta etmek bir şeyin bütün ayrıntılarını bilmek bir şirketin bütün hisselerini satın alma teklifi bir ülke veya limana ait bütün gemiler birine bütün bildiklerini söyletmek birini için bütün tehlikeleri göze almak birini suçlayacak gerekli bütün kanıtları elde etmek birinin elinden bütün yetkilerini alıp sokağa atmak bozuk bütün olup olmadığı önemli değil bozuk mu olsun bütün mü burası kazan suyu test odasıdır. bütün kazansuyu testlerine burada yapabiliriz bütün (bir şey) bütün (şey) bütün açıkları kapatınız bütün açıklıklar kapatıldı bütün açıklıkları kapatınız bütün afrika'yı kapsayan bütün ağaçları kesmek bütün alarmların ve göstergelerin devrede olduğundan emin olunuz bütün aletlerin bulunması gerekli yerlerde olduklarını kontrol ediniz bütün almanları kapsayan bütün almanya'dan bütün apartmanlarda bulunması zorunlu yangın alarmı bütün arkadaşlarım bana karşı cephe almışlar bütün arkadaşlarına içki ikram etmek bütün avaryalar hariç bütün avaryalar hariç (faa) bütün avaryalar hariç (free of all average) bütün avrupa'yı bütün ay bütün aygıtlar bütün ayrıntılarıyla bütün ayrıntılarıyla hazırlamak bütün bahşişlerin bir havuza konarak gün sonunda personele dağıtılması bütün baklagil konservesi bütün başvuranlar (bir yarışmaya) bütün bedeni etkileyecek biçimde bütün bedeni etkileyen bütün benliğiyle bütün beyzbol yıldızları bütün bildiğim bütün bildiklerini açıklamak bütün biletler satılmış bütün biletleri satılan gösteri vb bütün bir bölgenin bombalanması bütün bir gün boyunca bütün bir halde bütün bir şey bütün bir yıl bütün bir yıl boyunca bütün bir yıl süren bütün bireyleri aynı evde oturan aile bütün birimlerin dikkatine bütün borçları ödeyerek bütün borçlarından kurtulmuş bütün boyalarla boyanabilen bütün bu bütün bu zaman zarfında bütün bunlar benim için yeni bütün bunlar için bütün bunlar ne demek bütün bunlar ne demek oluyor bütün bunlar ne hakkında bütün bunlar neyle ilgili bütün bunlar senin yüzünden bütün bunlar size komik gelebilir bütün bunlar yetmezmiş gibi bütün bunlar yetmiyormuş gibi bütün bunlara hâlâ biraz yenisiniz bütün bunların amacı nedir bütün bunların ardındaki nedir? bütün bunların yanısıra bütün bütün bütün bütün gitmek bütün bütün saçma bütün bütün sağır bütün bütün temizlemek bütün bütüne bütün cadde ve sokaklar bütün canlılar bütün cephelerdeki bütün civarda bütün çabalar boşa gitmek bütün çabasına rağmen bütün çabasıyla bütün çabuklukla bütün çantalarınızı açar mısınız bütün çeker bütün çubuklar dışarıda bütün çubuklar içeride bütün değerler günlük olarakilgili satıra işlenmelidir bütün diğer bütün diğerlerinden bütün dikkati üzerinde toplamak bütün dikkatini bir işe çevirmek bütün dikkatinle bakıp dinlemeye hazırlan bütün dikkatiyle bütün dikkatleri üzerine çekmek (başkasının yerine) bütün dinleyicilerin dikkatini çekmek bütün domates konserve bütün dosyalar bütün drenaj alanına saniyede düşen yağmur miktarı bütün dünya bütün dünyada bütün dünyada hıristiyan birliğini amaçlayan bütün dünyadan bütün dünyaya yayılmış bütün dünyayı gezmek bütün dünyayı kapsayan bütün dünyayı verecek olsalar bütün düşündüğü bu bütün el çantaları etiketlenmelidir bütün elbiseleri çıkarmak bütün emeklerim boşa gitti bütün engellere rağmen bütün engelleri ortadan kaldırmak bütün eserler bütün eşyalar gümrükte gösterilecek bütün eşyam bütün eşyası ile bütün farklı fikirler bütün fırsatı kullanmış olmak bütün frekansları geçiren filtre bütün gayret boşa gitti bütün gazetelerin bir konuyu aynı anda ele alması bütün gece bütün gece açık olan bütün gece boyunca bütün gece çalışmak bütün gece devam eden bütün gece gözüm açık yatıyorum bütün gece süren bütün gece süren bir olay bütün gece süren/açık bütün gerçeği söylemek bütün giderlerden muaf bütün giderleri içeren fiyat bütün giderleri içeren toplam bütün giderleri kapsayan fiyat bütün girenler bütün göğüs bütün gösterge valflerinin açık olduğundan emin olunuz bütün grafik bütün gücü ile bütün gücü ile çalışmak bütün gücünle dene bütün gücünü harcamadan bütün gücünü harcamak bütün gücünü sarf etmek bütün gücünü tüketmek bütün gücünü vermek bütün gücüyle bütün gücüyle desteklemek bütün güçle bütün güçlükler karşısında bütün güçlükleri aşarak bütün gün bütün gün (süren) bütün gün açık dükkân bütün gün ayaktayım bütün gün bana dur durak yok bütün gün bir tek işle uğraşmak bütün gün boyunca bütün gün çalışma bütün gün değil bütün gün eğlenmek bütün gün süren bütün gün televizyon izlemeye alışıktır bütün gün yenebilen kahvaltı bütün güzel şeyler, bir gün sona erer bütün haklar bütün haklar dışında bütün hakları korunmuştur bütün hakları mahfuz kalarak bütün hakları mahfuzdur bütün hakları saklı olarak bütün haklarını satın almak bütün hale gelmek bütün halefiyet bütün halinde bütün halinde öğrenme bütün halinde toplamak bütün haline getirmek bütün halkın ayaklanması bütün hareketli parçaları sabitleyiniz bütün hatırladığınız bu kadar mı bütün hava risklerine karşı bütün havası alınmış bütün hayatım boyunca bütün hayatında bütün her şey bütün herkes bütün herkes bakımından geçerli bütün hızı ile bütün hızıyla bütün hızla bütün hikâyeyi bildiğinizi sanmıyorum bütün hisselerini alma bütün hisselerini almak bütün hisselerini satın alarak yönetimi ele geçirmek bütün hisselerini satın alarak yönetimini ele geçirmek bütün hisselerini satın almak bütün hizmetleri veren otel bütün hoşa gitmeyen görüntüler meydanda bütün ışıklar yamyordu bütün içtenliğimle bütün ihtimalleri hesaplamak bütün ihtişamıyla bütün ilgili faktörleri değerlendirmek bütün ilgili unsurları değerlendirmek bütün insanlar fanidir bütün istasyonların dikkatine bütün isteklerini karşılamak bütün iş bütün iş allah'a kaldı bütün işleri yolunda olmak bütün iyiniyetime karşı bütün kabahat ona aittir bütün kablolar fişe takılı mı bütün kadınlar karanlıkta aynı görünür bütün kadınlar, elde edilebilir bütün kalbimle bütün kalbiyle bütün kalbiyle sevmek bütün kapıları açan anahtar bütün kapıları kilitli tutun bütün kapsamı ile bütün karın bütün karışımın birim ağırlığı bütün karineler eşkiya aleyhindedir bütün kayıt ve şartları henüz kararlaştırılmamış sözleşme bütün kayıtlar silinsin mi? bütün kaynakların seferber edildiği saldırı bütün kazancım yemek bütün kiliseleri birleştirmek amacını güden bütün kimlik bütün kipleri çekilmeyen eylemler ile ilgili bütün kol bütün kolordu topçusu bütün kozlar oynandığında bütün kullanıcılar bütün kurallara aykırı bütün kutsal şeyler üzerine yemin etmek bütün kuvvetimle bütün kuvvetiyle bütün londra bütün maddelerin tümü bütün maksatlar bütün mal varlığım bütün malları bütün malları kontrol altına almak bütün masrafı yüklenmek bütün masraflar dahil bütün masraflar dahil fiyat bütün masraflar karşılanmış bütün masrafları içeren fiyat bütün masrafları içeren kur bütün masrafları ihtiva eden fiyat bütün masrafları kapsayan fiyat bütün mesele burada bütün mesuliyet bütün mesuliyeti kabul etmek bütün millet bütün modern konfora sahip bütün muameleler haklı ve doğru yapılmış sayılır bütün muhataralar bütün nasıl da bütün nehirler denize gider/ ulaşır bütün odaları tutmak bütün olabilecek şeyler arasında bütün olan bitenden sonra bütün olarak bütün olarak değerlendirildiğinde bütün olasılıkları içeren bütün oluşturmak bütün ordu topçusu bütün organları belirmiş embriyo bütün öğleden sonra ne cehennemdeydin? bütün ölçü bütün ömrüm boyunca bütün ömrümde bütün ömrünce bütün önem verdiği bu bütün para olsun lütfen bütün paranı harcamasan iyi olur bütün parasını bir işe yatırarak riske girmek bütün parasını yatırmak bütün parayı kazanmak bütün parmaklarının izi alınmış bütün patlıcan yemeği bütün perfect bütün pılı pırtı bütün rakipleri yenmek bütün renklere duyarlı bütün riskler bütün risklere karşı bütün risklere karşı inşaat sigortası bütün risklere karşı sigorta bütün riskleri hesaplamak bütün riskleri içeren sigorta bütün riskleri kapsayan sigorta bütün rizikolar bütün rizikolar poliçesi bütün rizikolar sigortası bütün rizikolara karşı bütün sabah bütün sabah uyuyan, bütün gün dilenir bütün sayfalar bütün sayfaların toplamı bütün sayfayı kaplayan bütün sebzelerini ye bütün sermayesini bir işe yatırıp tehlikeye atmak bütün servetine rağmen bütün sırt bütün sıvıların motor kompartımanına akışını durdurmak için kullanılan bir cihaz bütün silindirlerin indicator diagramlarını alınız bütün sistem bütün sistemi kontrol eden anahtar bütün sorumluluğu almak bütün sorumluluğu üstlenmek bütün sorumluluğun alıcıya ait olması bütün sorumluluk bütün sorun bütün sosyete bütün söylediklerine rağmen bütün sözlüklerin içinde en iyisi bütün stok bütün suçlamalardan uzak bütün sürümler bütün şahsi eşyalarınızı uçakta bırakın bütün şarap bütün şebeke akımlarından çalışan cihaz bütün şey bütün tamir bütün taraflarca kabul edilmiş hareket bütün tayfa bütün tayfa ve yolcular bütün tehlikeler bütün tehlikelere rağmen bütün tekerlekleri müteharrik bütün tekerleri motordan hareketli bütün trafik işaretlerine uyun bütün türlerde dişiler erkeklerden daha öldürücüdür (zehirlidir) bütün uçuşlar sigara içilmeyen uçuşlar mı bütün ulusla ilgili bütün ulusu kapsayan bütün umudum bütün umutlarım suya düştü bütün umutlarını yitirmek bütün ülke ayaklanmıştı bütün ülkede bütün ülkede satılan bütün ülkelerin işçileri, birleşin bütün ümitleri kırıldı bütün ümitleri suya düştü bütün ünite bütün üst yapılı gemiler bütün üyelerin hazır bulunduğu bütün vakit bütün vakit ve enerjisini alan bütün vaktini dolduran işi olmak bütün varlığıyla bütün ve kısmi nesneler bütün vücudu bütün vücudu saran tek parça streç giysi bütün vücut bütün vücut dozu bütün vücut maruz kalması bütün vücut radyasyon ölçer bütün vücut sistemi ile ilgili bütün vücut titreşimi bütün vücutla (vücut sistemiyle) ilgili bütün vücutla ilgili olarak bütün yapıtları bütün yapıtları dizisi bütün yapraklı eşekkulağı bütün yarışları veya ödülleri kazanmak bütün yarışma ya da ödülleri kazanma bütün yaşamı boyunca bütün yelkenler fora bütün yelkenler fora! bütün yelkenleri açmak bütün yelkenlerin baştan kıça kadar donanmış olması bütün yerler tutulmuş olduğu için hizmet verilemeyen dönem bütün yerler tutulmuş olmak bütün yerlerin tutulduğu tiyatro restoran veya otel bütün yeteneğine karşın bütün yeteneklerine rağmen bütün yıl bütün yıl boyu bütün yıl boyu işletim için yağ bütün yıl boyunca bütün yıl boyunca aktif olan bütün yıl süren bütün yıl süren indirimli tarifelerle bütün yıl süresince bütün yiyecek maddelerinden yoksun bütün yol bütün yolcuların uçaktan inmesini rica ediyoruz bütün yollar roma'ya çıkar bütün yollar roma'ya gider/ çıkar bütün yolu işgal eden şoför bütün yönleri ile bütün yönleriyle bütün yönleriyle düşünmek bütün yumurtaları aynı sepete koyma bütün yumurtaları bir sepete koymak bütün yumurtalarım bir sepete koyma bütün yumurtalarını aynı sepete koyma bütün yumurtalarını bir sepete koymak bütün yumurtalarını tek sepete koyma bütün yurtiçi uçuşlarında sigara içilmiyor bütün yutmak bütün yük bütün yük benim omuzlarımda bütün zahmetine rağmen bütün zamanını oynamakla geçiriyor bütün zarar ve ziyanı karşılamak bütün zekâsına rağmen bütün zeytin bütün ziyaretçilerin geçerli vizesi olması gerekir bütün zorluklara göğüs germek bütün zorluklara rağmen büyük britanya ve irlanda ile kıyılarında bulunan bütün adalar canlılar ve çevrenin oluşturduğu bütün çalgının bütün tellerine birden dokunmak çektiği bütün eziyete rağmen çiftliğin bütün arazisi dağ resimli bütün resimleri seçin davaya ait bütün delilleri sunduğunu beyan etmek denizanasının bütün gövdesi dini bütün dükkân cephesini gösteren bütün resimleri seçin dünyadaki bütün gemilerin ayrıntılarını gösteren sınıflandırılmış liste ekonomik bakımdan bütün teşkil etmek eldeki bütün olanakları kullanarak esas sermayesinin veya bütün reylerinin yarısından fazlası diğer bir şirketin elinden olan şirket evlilik münasebetine taallûk eden bütün davalar gerçeği ya da bütün bildiklerini söylemek gezi programında ilk şehrin altında kalan bütün diğer ayaklar veya şehirler haczedilebilen bütün mal ve haklar hak edilmiş veya edilecek bütün maaş ve istihkakların kaybı hava sistemi için bütün gösterge valflerini açınız hedefine ulaşmak için bütün olanaklarım veya etkisini kullanmak her iki uçda kazanılan bütün çalışma vakti her iki uçda kazanılan bütün zaman her ortağın bütün malları ile iştirak ettiği ortaklık herkes kendi kapısının önünü süpürse bütün şehir bir anda temizlenir içine monte edilmiş bulunduğu aracın bütün fonksiyonlarını gösteren imanı bütün insan bunu bütün gün yapamaz inşaat bütün riskler sigortası işin bütün inceliklerini bilirim işlenmiş bütün deri işletmenin bütün müşterileri işte bütün dert burada kabuğun alınarak kaynar suda bütün olarak pişirilen ve genellikle kahvaltıda kızarmış ekmek üzerinde yenen yumurta kalbi bütün karanlıkta bütün kediler gridir kazanılan bütün çalışma vakti kazanılan bütün çalışma zamanı kazanılan bütün zaman kentsel bütün kolunun bütün hızıyla vurmak konaklama ve bütün yemekleri içeren otel ücreti kontrol talhnatındaki bütün kademeleri gösteren liste köpek gösteren bütün resimleri seçin kumarda bütün parayı kazanmak

1: 1 ms