• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

buğulu

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 16868

bitkibilim

sıfat / adjective

sıfat / adjective – biology

sıfat / adjective – botany

buğulu = buharlı [öz Türkçe - eski terim]

BUĞULU = (buğulu nedir; buğulu ne demek; buğulu İngilizcesi) 1. Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış: «Güneş sanki buğulu bir tülbendin arkasına saklanmış, alev alev.» -A. İlhan. 2. Yaşlı, nemli: «Hüseyin Ağa, aşağıda koruk sıkmış, buğulu bardaklarla geldi.» -Y. Z. Ortaç. 3. mec. Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz): «Buğulu gözlerinde o eski yakamozlar parladı.» -H. E. Adıvar. 4. mec. Dokunaklı, pes (ses): «Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim.» -H. Taner.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms