İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 289 BUSINESS = ['biznis] noun
1 iş * eşanlamlı : occupation, profession, work, job * karşıtanlamlı : leisure
İngilizce örnek : Business is very slow this season.
Türkçe çevirisi : Bu sezon iş çok durgun.
İngilizce örnek : Driving a car is becoming an expensive business.
Türkçe çevirisi : Araba sürmek pahalı bir iş oluyor.
İngilizce örnek : What business are you in?
Türkçe çevirisi : Ne üzerine iş yapıyorsunuz?
2 ticaret * eşanlamlı : commerce, trade
3 işyeri * eşanlamlı : firm, company
İngilizce örnek : He established a clothes retailing business.
Türkçe çevirisi : Perakende konfeksiyon işi kurdu.
İngilizce örnek : Our business is small, but it's doing well.
Türkçe çevirisi : İşimiz küçük, ama iyi gidiyor.
* business card = kartvizit
İngilizce örnek : May I have your business card?
Türkçe çevirisi : Kartvizitinizi alabilir miyim?
* business trip = iş gezisi
* do business (with) = (ile) iş yapmak
İngilizce örnek : He is not a good man to do business with.
Türkçe çevirisi : İş yapmak için iyi bir adam değil.
* Mind your own business = Sen kendi işine bak
* none of your business = seni ilgilendirmez
İngilizce örnek : This matter is none of your business.
Türkçe çevirisi : Bu mesele seni ilgilendirmez.
* on business = iş için
İngilizce örnek : He traveled on business.
Türkçe çevirisi : İş iş seyahate çıktı.
İngilizce örnek : He is in Ankara on business this week.
Türkçe çevirisi : Bu hafta iş için Ankara’da.
ilgili sözler / related words