• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

buruk

Türkçe - İngilizce

sıfat / adjective

turizm

yeme içme

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) Uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) 1. Aksak, topal, eğri basan. 2. Eğri, çarpık. 3. bk. bükrü. 4. Düzgün konuşamayan, dili dönmeyen. 5. Aksi, ters, inatçı. 6. Husyesiz erkek.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) 1. Çapraz. 2. Şaşı.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) 1. Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi. 2. sf. Burulmuş olan. 3. sf. Tadı kekre olan (meyve): «Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?» -A. İlhan. 4. sf. mec. Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse): «Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu.» -T. Buğra.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) Ağırcanlı, işi ağır yapan, beceriksiz.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) Cimri.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) Kuru incir.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) Tatsız su.

BURUK = (buruk nedir; buruk ne demek; buruk İngilizcesi) Topal, aksak: Buruk herifin biri.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms