İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 29478 BRUISE = [bru: z] noun
çürük, bere, ezik * eşanlamlı : injury, abrasion, contusion
İngilizce örnek : He has a bruise on his arm.
Türkçe çevirisi : Kolunda bir çürük var.
¤ verb
1 çürütmek, berelemek * eşanlamlı : hurt, injure, wound
İngilizce örnek : The rope bruised the porter’s shoulder.
Türkçe çevirisi : İp hamalın omuzunu çürüttü.
2 çürümek; morarmak
İngilizce örnek : My skin bruises easily.
Türkçe çevirisi : Cildim hemen çürüyor.
ilgili sözler / related words