İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2160 BRIGHT = [brayt] adjective
1 parlak * eşanlamlı : shining, brillant, sparkling, gleaming, glittering * karşıtanlamlı : dull, dim
İngilizce örnek : The stars look bright tonight.
Türkçe çevirisi : Yıldızlar bu gece parlak görünüyor.
İngilizce örnek : The light was so bright that I had to shut my eyes.
Türkçe çevirisi : Işık o kadar parlaktı ki gözlerimi kapamak zorunda kaldım.
İngilizce örnek : Orange, yellow and pink are considered to be bright colours.
Türkçe çevirisi : Portakalrengi, sarı ve pembe parlak renkler sayılır.
2 aydınlık
İngilizce örnek : If you painted the walls white the room would be much brighter.
Türkçe çevirisi : Eğer duvarları beyaza boyarsan oda çok daha aydınlık olur.
İngilizce örnek : This room is too dark. Do you have any rooms that are brighter?
Türkçe çevirisi : Bu oda çok karanlık. Daha aydınlık odanız var mı?
3 akıllı, zeki, parlak * eşanlamlı : clever, intelligent, acute, keen, sharp * karşıtanlamlı : stupid, backward
4 umut verici * eşanlamlı : encouraging, favourable
ilgili sözler / related words