• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

boşaltmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 3636

deyim / idiom

eylem / verb – logistics

iş dünyası

boşaltmak = drene etmek [öz Türkçe - eski terim]

boşaltmak = tahliye etmek [öz Türkçe - eski terim]

BOŞALTMAK = (boşaltmak nedir; boşaltmak ne demek; boşaltmak İngilizcesi) 1. Boş duruma getirmek: «Bu durum, ister istemez evi doldurup boşaltanlarda da kısıntı yapmamızı gerektiriyordu.» -A. Ağaoğlu. 2. (-i, -e) Dökmek, boca etmek: «Tavşankanı çayı ince belli çay bardağına boşalttı.» -H. Taner. 3. (nsz) Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak: «Yayla devriyesi bizden yardım istemek için havaya silah boşaltmış.» -H. R. Gürpınar. 4. Kusmak. 5. Gevşetmek, açmak: «İbrahim Ağa atın kolanlarını boşaltırken, kendini bir iş yapmış sayar.» -M. Ş. Esendal.

boşaltmak = tahliye etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

açıp içini boşaltmak ağırlık boşaltmak akım boşaltmak akıtarak boşaltmak ya da kurutmak aşırı boşaltmak bağırsakları boşaltmak bağırsaklarını boşaltmak barsakları boşaltmak belleği boşaltmak bina- ofis veya odayı boşaltmak bir kaptan başka bir kaba boşaltmak bir kenti boşaltmak bir ocağın suyunu boşaltmak bir şeyi söyleyip içini boşaltmak boşaltmak (bağırsakları) boşaltmak (bellek) boşaltmak (bir yerden insanları) boşaltmak (dolap vb) boşaltmak (enerji) boşaltmak (evi) boşaltmak (silah) boşaltmak (silahı) boşaltmak (suyu) boşaltmak (tüfek vb) boşaltmak (yük, silah, film vb) boşaltmak (yük) boşaltmak (yükünü) boşaltmak akıtmak boşaltmak egzoz etmek boşaltmak vakum etmek broşla boşaltmak cephaneyi boşaltmak çağrıyı boşaltmak depoyu boşaltmak dışkı boşaltmak dizginleri boşaltmak eğerek boşaltmak eğip boşaltmak emerek boşaltmak eşyasını boşaltmak evini boşaltmak gazı boşaltmak gazını boşaltmak gemiden boşaltmak gemiyi boşaltmak gemiyi yüklemek veya boşaltmak güvertenin kalabalığını boşaltmak havasını boşaltmak helikopterle boşaltmak hızla boşaltmak içini açıp boşaltmak içini boşaltmak iğneyle boşaltmak iskeleye boşaltmak istim boşaltmak iyice ağlayıp içini boşaltmak kanca boşaltmak karbon boşaltmak kavramı boşaltmak kayığın suyunu boşaltmak kepçe ile boşaltmak kepçe vs ile almak ya da boşaltmak (suyu) kepçeyle doldurmak veya boşaltmak kova ile suyu boşaltmak kürekle boşaltmak lazımlığı boşaltmak (mahkûm) makaradan boşaltmak veya bir başka makaraya sarmak mal boşaltmak odayı boşaltmak otomobilin içini boşaltmak özenle boşaltmak pompalayarak boşaltmak radyatör boşaltmak rıhtımda boşaltmak rüzgâr boşaltmak safra boşaltmak sargıyı boşaltmak sıvıyı (tortusundan ayırıp) boşaltmak silahı boşaltmak silindirden boşaltmak silkerek boşaltmak sperm boşaltmak su alan tekneden su boşaltmak su boşaltmak supapla boşaltmak suyu boşaltmak (bir yerdeki) suyunu boşaltmak suyunu boşaltmak (sandal) süzerek boşaltmak şişeden sürahiye boşaltmak şişeden sürahiye boşaltmak (şarabı) tazyiki boşaltmak tekneden su boşaltmak teknenin suyunu boşaltmak toprak boşaltmak tortuları olan eski bir şarabı başka bir şişeye boşaltmak tüfeği boşaltmak uçaktan yakıtı çabuk boşaltmak yakıt boşaltmak yakıtını boşaltmak yana yatırarak boşaltmak yandan boşaltmak yükleyici yelkeni boşaltmak yerini boşaltmak yumurtayı üfleyerek boşaltmak yük boşaltmak yük boşaltmak (gemi) yük ünü boşaltmak yükü boşaltmak yükünü boşaltmak

1: 0 ms