• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

boğum

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 16810

ad / noun – botany

biyoloji

gökbilim

boğum = ganglion [öz Türkçe - eski terim]

boğum = mafsal [öz Türkçe - eski terim]

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) 1. Boğulmuş, sıkılmış yer. 2. Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü: «Sağ elinin şehadet parmağının ilk boğumuyla tetiği çekti.» -Ö. Seyfettin. 3. anat. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer: Lenf boğumları. Sinir boğumları.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) 1. Pastırmacılıkta bir çift sucuk. 2. Halka.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) Başak tutmaya başlamış ekin.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) Bir durur dalganın sıfır noktaları.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) bk. düğüm.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) Bohça.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) Durağan dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalar.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) Ökçe.

BOĞUM = (boğum nedir; boğum ne demek; boğum İngilizcesi) Yaprakların gövde üzerinde bağlı oldukları yer. Nodyum.

boğum = bend [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms