• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bozulmuş

Türkçe - İngilizce

deyim / idiom

sıfat / adjective – linguistics

bozulmuş = deforme [öz Türkçe - eski terim]

bozulmuş = dejenere [öz Türkçe - eski terim]

bozulmuş = denatüre [öz Türkçe - eski terim]

bozulmuş = münfesih [öz Türkçe - eski terim]

bozulmuş = fâsid [Türkçe - Osmanlıca]

bozulmuş = haleldâr [Türkçe - Osmanlıca]

bozulmuş = mütefessih [Türkçe - Osmanlıca]

bozulmuş = tebâh [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

ahlakı bozulmuş ahlaki yönden bozulmuş araları bozulmuş ayarı bozulmuş para biçimi bozulmuş biçimi bozulmuş madeni para bileşimi bozulmuş alkol birleşimi bozulmuş bit eşlem bozulmuş bozulmuş (süt) bozulmuş (yiyecek) bozulmuş alkali toprak bozulmuş amphidromik sistem bozulmuş bellek bozulmuş dağılım bozulmuş denge bozulmuş işleri yoluna koymak bozulmuş kimse bozulmuş kural bozulmuş modlar bozulmuş numune bozulmuş özellik bozulmuş salınım bozulmuş su bozulmuş süt bozulmuş tahıl bozulmuş toprak bozulmuş toprak numunesi bozulmuş toprak örneği bozulmuş uyum süreci bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ve ilaçların ticareti bozulmuş yağ bozulmuş yapı bozulmuş yörünge bu et biraz bozulmuş çok turist çektiği ve turist çekmek için çok çalıştığı için bozulmuş dengesi bozulmuş seçim dura dura bozulmuş dükkânda bozulmuş düzeni bozulmuş fazla tanen içeren mantar yüzünden bozulmuş (şarap) hafifçe bozulmuş hafifçe bozulmuş (av eti) hava etkisiyle bozulmuş havada bozulmuş işi bozulmuş kalitesi bozulmuş kötü hava koşulları nedeniyle bozulmuş veya aşınmış kötü mantarla tadı bozulmuş kutsallığı bozulmuş mantarın kokusuyla bozulmuş midesi bozulmuş morali bozulmuş normal hareket biçimi ileri derecede bozulmuş rengi bozulmuş rüzgârdan bozulmuş bitki sağlığı bozulmuş sıcak bozulmuş çelik soyu bozulmuş şekli bozulmuş takımı bozulmuş takımı bozulmuş ya da eksilmiş tamamen bozulmuş yapısı bozulmuş toprak

1: 0 ms