Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1262bozmak = feshetmek [öz Türkçe - eski terim]
bozmak = halel vermek [öz Türkçe - eski terim]
bozmak = ihlal etmek [öz Türkçe - eski terim]
bozmak = iptal etmek [öz Türkçe - eski terim]
bozmak = mahvetmek [öz Türkçe - eski terim]
BOZMAK = (bozmak nedir; bozmak ne demek; bozmak İngilizcesi) 1. Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek: Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak: «Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir.» -A. Ş. Hisar. 3. Dokunmak, zarar vermek: Bu yemek midemi bozdu. 4. Geçersiz bir duruma getirmek: «Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun.» -M. Ş. Esendal. 5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak: Bir milyon lira bozar mısın? 6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek: Düşman ordusunu bozmak. 7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak. 8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek. 9. Bağ veya bostanın son ürününü toplamak: Bostanı bozduk. 10. Kızlığına zarar vermek. 11. Biçimini ve kullanılışını değiştirmek: «Eskileri bozuyor, beni, çocuğu giydiriyor.» -Ö. Seyfettin. 12. Bırakmak, dağıtmak: «Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun.» -S. F. Abasıyanık. 13. mec. Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek: Adamcağızı fena bozdunuz. 14. (-le) mec. Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak: Adamcağız politika ile bozmuş. 15. mec. Kötü duruma getirmek.
BOZMAK = (bozmak nedir; bozmak ne demek; bozmak İngilizcesi) Bir markayı ya da bulguyu, yasalarda yazılı nedenlerle ve yollarla yok saymak.
BOZMAK = (bozmak nedir; bozmak ne demek; bozmak İngilizcesi) Tarlayı ilk defa sürmek.
BOZMAK = (bozmak nedir; bozmak ne demek; bozmak İngilizcesi) Yumrukoyununda kurallara uymamak, kuralların dışına çıkmak.
bozmak = haleldâr etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = harâb etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = ibtâl etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = ifsâd etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = ihlâl etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = tahrîb etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = tebâh etmek [Türkçe - Osmanlıca]
bozmak = telvîs etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words