• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bolluk

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6373

isim / noun – clothing

isim / noun – rare

bolluk = bereket [öz Türkçe - eski terim]

bolluk = kesret [öz Türkçe - eski terim]

bolluk = pletore [öz Türkçe - eski terim]

bolluk = refah [öz Türkçe - eski terim]

BOLLUK = (bolluk nedir; bolluk ne demek; bolluk İngilizcesi) 1. Bol olma durumu: Eteğin belinde bir bolluk var. 2. Parasal bakımdan rahatlık: «Hep eski bolluk zamanlarında yapılmış büyük vezir konaklarına rastlanırdı.» -A. Ş. Hisar. 3. Fazlalık: «Öteden beri dergileri kaplayan şiir bolluğundan ürkerim.» -N. Cumalı. 4. Her şeyin bol olduğu yer.

BOLLUK = (bolluk nedir; bolluk ne demek; bolluk İngilizcesi) Evrende kimyasal öğelerin dağılımı; evrenin ya da güneş gibi belirli bir yıldızın ortalama kimyasal bileşimi.

BOLLUK = (bolluk nedir; bolluk ne demek; bolluk İngilizcesi) Gerekli bütün malların sıkıntıya düşülmeksizin elde edilebileceği iktisadi durum.

BOLLUK = (bolluk nedir; bolluk ne demek; bolluk İngilizcesi) Gözlem veya örnekleme alanında bulunan bir türe ait bireylerin sayısal durumu, abundans.

BOLLUK = (bolluk nedir; bolluk ne demek; bolluk İngilizcesi) Her bir hücrede bulunan belli bir mRNA molekülü ortalama sayısı. Abundans.

bolluk = bereket [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = feyiz [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = feyz [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = kesret [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = mebzûliyet [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = refâh [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = vufûr [Türkçe - Osmanlıca]

bolluk = vüfûr [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 0 ms