İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4739 BOLD = [bould] adjective
1 cesur, yürekli, gözü pek, atılgan * eşanlamlı : brave, fearless, courageous, unafraid, daring * karşıtanlamlı : afraid, fearful, timid
İngilizce örnek : Peter felt afraid, but he tried to look bold.
Türkçe çevirisi : Peter korktu ama cesur görünmeye çalıştı.
İngilizce örnek : Malkaçoğlu was a bold and powerful man.
Türkçe çevirisi : Malkaçoğlu korkusuz ve güçlü bir erkekti.
2 küstah, arsız * eşanlamlı : rude, impudent, insolent * karşıtanlamlı : polite, courteous
3 (görünüş) keskin hatlı
BOLD = [bouldli] adverb
cesaretle, cüretle
İngilizce örnek : Let us overcome our fears and face the problem boldly.
Türkçe çevirisi : Korkularımızı yenelim ve sorunu cesaretle karşılayalım.
ilgili sözler / related words