İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 631 BOARD = [bo: d] noun
1 tahta, kereste * eşanlamlı : plank, panel, slat, lath, timber
İngilizce örnek : He used a hammer to nail the board.
Türkçe çevirisi : Tahtaya çivi çakmak için bir çekiç kullandı.
2 (satranç, dama, vb) oyun tahtası
3 karatahta; ilan tahtası
İngilizce örnek : Write your name on the board.
Türkçe çevirisi : Tahtaya adını yaz.
4 sofra, masa
5 yönetim kurulu * eşanlamlı : council, committee
İngilizce örnek : There are four directors on the board of the company.
Türkçe çevirisi : Şirketin yönetim kurulunda dört yönetici var.
¤ verb
1 tahta döşemek
2 (gemi, tren, vb) binmek * eşanlamlı : get on, embark, mount, go aboard
İngilizce örnek : We boarded the boat an hour before it sailed.
Türkçe çevirisi : Kalkmadan bir saat önce gemiye bindik.
İngilizce örnek : You'll board at Gate 5.
Türkçe çevirisi : Beşinci kapıdan bineceksiniz.
3 pansiyoner olarak almak * eşanlamlı : lodge, house, accommodate
* board of directors = yönetim kurulu, idare meclisi
* on board = gemide, trende, uçakta; gemiye, trene, uçağa
İngilizce örnek : Can I use my laptop on board?
Türkçe çevirisi : Uçakta dizüstü bilgisayarımı kullanabilir miyim?
İngilizce örnek : The passengers are on board.
Türkçe çevirisi : Yolcular uçakta.
BOARD = (board nedir; board Türkçesi) Borda. Araca erişim sağlama.
ilgili sözler / related words