Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13524blöf = kandırmaca [eski terim - öz Türkçe]
blöf = kuru sıkı [eski terim - öz Türkçe]
blöf = kurusıkı [eski terim - öz Türkçe]
blöf = ürkütmece [eski terim - öz Türkçe]
blöf = ürkütüm [eski terim - öz Türkçe]
BLÖF = (blöf nedir; blöf ne demek; blöf İngilizcesi) a. 1. İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı: «Pokerde blöf yakalama meraklısı idi.» - T. Buğra. 2. Karşısında kişiyi yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için söylenen asılsız söz veya takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı: «Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu.» - Y. K. Karaosmanoğlu.
BLÖF = (blöf nedir; blöf ne demek; blöf İngilizcesi) İng. blow (II) a. den. Kazanda yoğunlaşan suyu dışarı atma.
ilgili sözler / related words