İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 25022 BLINK = [blink] verb
1 (gözlerini) kırpmak, kırpıştırmak * eşanlamlı : wink
İngilizce örnek : The dazzling sunshine made me blink.
Türkçe çevirisi : Göz kamaştırıcı güneş ışığı gözlerimi kırpıştırmama neden oldu.
2 (ışık) yanıp sönmek * eşanlamlı : twinkle, flicker
İngilizce örnek : The lights blinked on and off.
Türkçe çevirisi : Işıklar yanıp sönüyordu.
ilgili sözler / related words