Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13521bitişik = juksta- [öz Türkçe - eski terim]
bitişik = sin- [öz Türkçe - eski terim]
BİTİŞİK = (bitişik nedir; bitişik ne demek; bitişik İngilizcesi) 1. Yan: «Çoğunlukla oyun yerinin bitişiğinde bir çadır veya perdeyle kapatılabilecek bir yer yapılır, oyuncular burada hazırlanırlar.» -M. And. 2. Yandaki ev, bina vb. 3. sf. Yan yana olan: «Mutfaktan bir yuvarlak gümüş tepsi içinde, cezveyi, fincanları, bitişik şeker ve kahve hokkasını getirdi.» -A. İlhan. 4. sf. Yandaki: «Bir gece yatmışken kalktı, bitişik odaya girdi, ışığı yaktı.» -Y. Atılgan.
BİTİŞİK = (bitişik nedir; bitişik ne demek; bitişik İngilizcesi) Osmanlı abecesinde, kendisinden sonra gelenlere bitişen (harf). Karşıtı bk. ayrışık.
bitişik = ittisâl [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words