• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

birleşmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1684

iş dünyası

birleşmek = inkorpore olmak [öz Türkçe - eski terim]

birleşmek = ittifak etmek [öz Türkçe - eski terim]

birleşmek = ittihat etmek [öz Türkçe - eski terim]

birleşmek = konjuge olmak [öz Türkçe - eski terim]

BİRLEŞMEK = (birleşmek nedir; birleşmek ne demek; birleşmek İngilizcesi) 1. Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek: «Ufuklar birleşince ezilecek bizleriz / Biz de çöl ortasında kuruyan denizleriz» -F. N. Çamlıbel. 2. Buluşmak, bir araya gelmek: «Bazen ikisi, üçü birleşince ne ateşli münakaşalara dalıyorlar.» -A. Ş. Hisar. 3. Uyuşmak, aynı görüşte olmak. 4. Aynı amaç çevresinde toplanmak: «Birleşerek o meymenetsiz heriflerin kahrından kurtulduk.» -Halikarnas Balıkçısı. 5. (-le) Cinsel ilişkide bulunmak. 6. kim. Kaynaşmak.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms