Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13483bet = çirkin [eski terim - öz Türkçe]
bet = kötü [eski terim - öz Türkçe]
bet = sima [öz Türkçe - eski terim]
BET = (bet nedir; bet ne demek; bet İngilizcesi) 1.
BET = (bet nedir; bet ne demek; bet İngilizcesi) 1. Bent, küçük baraj. 2. Suyolu, ark.
BET = (bet nedir; bet ne demek; bet İngilizcesi) Ana arktan tarlaya su kesilen yer, bent.
BET nasıl okunur, okunuşu /bet/ eylem [past tense : bet, past participle : bet, -ing : betting]
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 7307 BET = [bet] verb
bet ya da betted bahse girmek * eşanlamlı : wager, gamble, put money
İngilizce örnek : Which horse are you betting on?
Türkçe çevirisi : Hangi ata oynuyorsun (bahse giriyorsun)?
İngilizce örnek : Lots of punters have bet on that horse.
Türkçe çevirisi : Birçok ganyan iştirakçisi bu ata oynadı.
İngilizce örnek : That horse might win the race, but I wouldn't bet on it.
Türkçe çevirisi : O at yarışı kazanabilir, ama ben ona oynamam (para yatırmam).
¤ noun
bahis, iddia * eşanlamlı : wager, gamble, stake
İngilizce örnek : I knew I would lose the bet.
Türkçe çevirisi : Bahsi kaybedeceğimi biliyordum.
* betting shop = müşterek bahis oynanan dükkân, ganyan bayii
* I bet = kon. Bahse girerim ki
İngilizce örnek : I bet you don't know the answer!
Türkçe çevirisi : Bahse girerim yanıtı bilmiyorsun!
İngilizce örnek : I bet you wouldn't dare go into his room without knocking at the door.
Türkçe çevirisi : Bahse girerim kapısını çalmadan odasına girmeye cesaret edemezsin.
ilgili sözler / related words