Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4772bereket = artağanlık [eski terim - öz Türkçe]
bereket = bolluk [eski terim - öz Türkçe]
bereket = verim [eski terim - öz Türkçe]
BEREKET = (bereket nedir; bereket ne demek; bereket İngilizcesi) 1. Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan: «Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket» - O. V. Kanık. 2. hlk. Yağmur: Bereket yağıyor. 3. zf. İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda: «Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum.» - E. Bener.
BEREKET = (bereket nedir; bereket ne demek; bereket İngilizcesi) kelimesi ile birlikte «bolluk» anlamında ikileme oluşturan bir söz: «Ucuzluklarına hayret ettiğimiz her çeşit satıcılar, o bet bereket nereye kaybolmuş?» -H. R. Gürpınar.
BEREKET = (bereket nedir; bereket ne demek; bereket İngilizcesi) Yağmur.
bereket = bolluk [Osmanlıca - Türkçe]
bereket = uğur [Osmanlıca - Türkçe]
bereket = feyiz [Türkçe - Osmanlıca]
bereket = feyz [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words