• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

benzetme

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 16682

isim / noun – figurative

benzetme = imaj [öz Türkçe - eski terim]

benzetme = kıyas [öz Türkçe - eski terim]

benzetme = teşbih [öz Türkçe - eski terim]

BENZETME = (benzetme nedir; benzetme ne demek; benzetme İngilizcesi) 1. Benzetmek işi: «Önemli olan adamın benzetmesi değil aşağılayıcı davranışıydı.» -Y. K. Beyatlı. 2. ed. Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih: «Bütün tumturaklı sözleri, bütün az rastlanır benzetmeleri tekrarladı.» -A. İlhan.

BENZETME = (benzetme nedir; benzetme ne demek; benzetme İngilizcesi) Bir markanın özdeşini yapma.

BENZETME = (benzetme nedir; benzetme ne demek; benzetme İngilizcesi) Bir şeyin niteliğini her hangi bir bakımdan canlandırmak için onu benzetme edatlarından biri araciyle veya edatsız olarak bir kelime yahut cümle ile karşılaştırma. Kar gibi beyaz bir çarşaf. Dalgalar kayalara nasıl çarpıp kırılıyorsa bu emekler de öylece kırılıp yok oluyordu. İki gözü iki çeşme. Pamuk eller gibi.

benzetme = tanzîr [Türkçe - Osmanlıca]

benzetme = teşbîh [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

1: 1 ms