Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7405benek = makula [öz Türkçe - eski terim]
benek = makül [öz Türkçe - eski terim]
benek = nokta [öz Türkçe - eski terim]
benek = spot [öz Türkçe - eski terim]
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) 1. bk. belek (III)-1. 2. bk. belek (III)-2. 3.bk. belek (III)-5.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) 1. Her hangi bir kumaştan alınıp süs olarak işlenen ufak parça. 2. Serpme olarak işlenen nakısın her biri: Çevrenin bir beneğini işledim, üç beneği kaldı. 3. Bir çeşit nakış: Köy kızları nişanlılarına benekli mendil yaparlar. 4. Nakış ve işlemelerde renkli süs.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta, puan: «Burunlar koyu renkte beneklerle kaplıdır.» -S. Birsel. 2. gökb. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm, fakül.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Bir çeşit ot.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Bir eksicik ışınları borusunun görüntü tabanında eksicik demetinin çarpması ile ışıldayan yer.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Düğün hediyesi.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş örgü.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Küçük örge: Benek benek bi oya işledim.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Pencere.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) TV. Almaçta yan yana gelerek satırları, dolayısıyla resmi oluşturan ve elektron demetinin görüntülüğe çarpmasından oluşan benek.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Üzüm salkımında olgunlaşan ilk tane.
BENEK = (benek nedir; benek ne demek; benek İngilizcesi) Yüksek karbonlu çeliklerin paklama işlemelerinde, karbonlu çökeltilerin, çelik yüzeylerde çökelmesiyle oluşan leke.
benek = hâl [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words