İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1433 BENEFIT = ['benifit] noun
1 yarar, çıkar, kâr, kazanç * eşanlamlı : profit, good, favour, help
İngilizce örnek : An army officer has better benefits than a teacher.
Türkçe çevirisi : Bir subay, öğretmenden daha iyi kazanca sahiptir.
İngilizce örnek : I am doing this for your benefit.
Türkçe çevirisi : Bunu senin menfaatin için yapıyorum.
İngilizce örnek : Laws are made for the benefit of the public.
Türkçe çevirisi : Yasalar halkın yararına yapılır.
3 avantaj * eşanlamlı : advantage * karşıtanlamlı : disadvantage
¤ verb
yaramak, yararı olmak * eşanlamlı : aid, help, profit, support
İngilizce örnek : The new law will benefit poor people.
Türkçe çevirisi : Yeni yasa yoksulların yararına olacak.
* benefit from/by = -den yararlanmak
İngilizce örnek : Have you benefited from your holiday?
Türkçe çevirisi : Tatilin sana yaradı mı?
ilgili sözler / related words