• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bellemek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6711

eylem / verb

bellemek = ezberlemek [öz Türkçe - eski terim]

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) 1. Öğrenip akılda tutmak: «Sözümü dinleyiniz, dediklerimi belleyiniz!» -N. F. Kısakürek. 2. Öğrenmek: «Ben yüzme belleyemem mi?» -O. Kemal. 3. Sanmak: «Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin.» -H. Taner.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Ağacı belinden kesmek.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Ayakkabıya pençe vurmak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Cinsel ilişkide bulunmak (aşağılama için kullanılır).

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Cinsî münasebette bulunmak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Eğilmek, bel vermek: Ahırın orta ağacı belledi, kırılacak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Hasta yoklamak, hasta ziyaretine gitmek.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) İşaret koymak, işaretlemek.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Kararlaştırmak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Karayıkımdan ders almak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Örtmek.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Sanmak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Tanımak.

BELLEMEK = (bellemek nedir; bellemek ne demek; bellemek İngilizcesi) Zannetmek, sanmak: Senmiydin gelen, başkası belledim.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms