• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

belalı

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 16657

BELALI = (belalı nedir; belalı ne demek; belalı İngilizcesi) 1. Yoran, üzen, can sıkan: «Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız.» -H. R. Gürpınar. 2. Kavgacı, şirret: «Yeryüzünde balta olacak bundan daha belalı bir adam olacağını tasavvur edemiyorum.» -E. İ. Benice. 3. a. Yolsuz kadının zorba dostu: «Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz.» -R. H. Karay.

ilgili sözler / related words

1: 1 ms