Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 201BEKLEMEK = (beklemek nedir; beklemek ne demek; beklemek İngilizcesi) 1. Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak: «Ben de seni bekliyordum zaten.» -A. Ümit. 2. (-i) Süre tanımak, acele etmemek: «Bu ikramın sebebini anlamak için telaşsız bekledi.» -N. Hikmet. 3. (-i) Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek: Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek. 4. Ummak: «Nikâhtan bu kadar keramet bekleme!» -P. Safa. 5. Karşılaşma ihtimali bulunmak: «Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi.» -R. Mağden. 6. Aramak, istemek: «Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var.» -F. F. Tülbentçi. 7. Oyalanmak.
BEKLEMEK = (beklemek nedir; beklemek ne demek; beklemek İngilizcesi) 1. Saklamak, gizlemek, kapalı tutmak. 2. Muhafaza etmek, korumak, esirgemek.
beklemek = intizâr etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words